Aralık 05, 2013

Prometheus, Olympos'a tırmandı ve o şeyi tanrılardan çaldı, bir rezene sapı içinde ihtimamla aşağı indirdi. Bu şey, ateşti. Ateş bize teknolojiyi verdi ama bundan da öte, iskra'ydı, kıvılcım, ilahi ateş, bizi bilme'ye iten vasıf. Tanrıların düzeyine çıkmamıza izin veren ateş.

Yunanlar şunu doğru olarak anlamışlardı ki, eğer tanrılar gibi yaratıklar varsa, bunlar kaprisli, tutarsız, adaletsiz, kıskanç ve haindi. Kralları Zeus, kendilerinden biri olan Prometheus'un, insanlara büyük yaratıcı ateşi vermesine fena halde kızmıştı. Titan'ı, Kafkas dağlarına zincirleyerek cezalandırdı. Her gün bir kartal karaciğerini gagalamak için geliyordu ve karaciğer her gece eski haline dönüyordu. İnsanlar için katlandığı bu ebedi işkence, sırf biz, her birimiz Neden? Kim? Ne zaman? Ne? Nerede? ve Nasıl? sorularını sormaya bizi iten ilahi kıvılcıma, ölümsüz ateşe sahip olabilelim diyeydi.

- Stephen Fry, İkinci Cahillikler Kitabı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder